Çin’den ‘Gazze’ eleştirisi: ABD’nin vetosu yanlış bir mesaj veriyor
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde acil insani ateşkes talep eden karar tasarısının ABD tarafından veto edilmesine Çin'den tepki geldi. Çin, ABD'nin kararı karşısında 'güçlü hayal kırıklığını' dile getirdi. Beyaz Saray ise 'geçici insani ateşkesin' yeterli olacağını söyleyerek Gazze'de kalıcı ateşkesi konuşmak için henüz doğru zaman olmadığını savundu.
ÇİN: BMGK'NİN UZAK DURAMAYACAĞI AHLAKİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR
Reuters haber ajansının Çin devlet basınından aktardığına göre, Çin'in BM temsilcisi Zhang Jun, konuya ilişkin açıklamasında, "Çin, ABD'nin vetosu karşısında güçlü hayal kırıklığını ve memnuniyetsizliğini ifade eder. ABD'nin vetosu, yanlış bir mesaj veriyor; bu, Gazze'deki durumu daha tehlikeli bir hale sokuyor" ifadelerini kullandı.
Zhang, BMGK'yi ateşkes için çaba göstermeye çağırarak bunun 'uzak duramayacağı ahlaki bir yükümlülük' olduğunu ifade etti. Çatışmanın yayılmasının Orta Doğu'yu istikrarsızlaştırdığını söyleyen Zhang, "Sadece Gazze'deki savaşın ateşin söndürmek cehennem yangınlarının tüm bölgeyi yutmasının önüne geçebilir" diye konuştu.
KIRBY: KALICI ATEŞKESİN ZAMANI GELMEDİ
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby ise dün çevrimiçi olarak düzenlediği basın brifinginde Gazze ve Refah'taki son durumu değerlendirdi. Kirby, ABD'nin BMGK'de yapılan son oylamada neden Gazze'de kalıcı ateşkes tasarısını reddettiğini ve kendi tasarılarının içeriğini gazetecilere aktardı. ABD yönetimi olarak Gazze'de henüz kalıcı ateşkesin zamanının geldiğine inanmadıklarını kaydeden Kirby, "Genel bir ateşkesin, yani kalıcı bir ateşkesin doğru zamanının geldiğine inanmıyoruz, ki böyle bir şey Hamas'ın (Gazze'de) kontrolünün devamını sağlar" şeklinde konuştu.
Kirby, Hamas'ın elindeki rehineleri bırakması ve Gazze'ye daha fazla insani yardımın ulaştırılabilmesi için en az 1 hafta olacak ve 6 haftaya kadar uzatılabilecek geçici bir ateşkesi savunduklarını belirterek, bu seçeneğin daha uygulanabilir olduğuna inandıklarını vurguladı.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: LULA'NIN SOYKIRIM İDDİALARINA KATILMIYORUZ
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller da günlük basın toplantısında gazetecilere, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını Nazi Almanyası'nın Yahudiler uyguladığı soykırıma benzeten Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva'nın "Holokost" iddialarına katılmadıklarını söyledi. Miller, "Açıkçası bu yorumlara katılmıyoruz. Gazze'de soykırımın gerçekleştiğine inanmadığımızı açıkça ifade ettik" ifadelerini kullandı. Bölgedeki çatışmaların 'mümkün olan en kısa sürede sona ermesini isttedkilerini' söyleyen Miller, Gazze'deki sivillere yönelik insani yardımların 'sürdürülebilir bir şekilde artırılmasını' istediklerini belirtti.
Miller, Gazze ve Batı Şeria'daki Filistinli kadın ve kız çocuklara yönelik insan hakları ihlallerine yönelik BM raporuyla ilgili İsrail'e 'güvenilir iddiaları kapsamlı ve şeffaf bir şekilde soruşturma' çağrısında bulundu. İddiaları gördüğünü ancak raporları bağımsız olarak doğrulayamayacağını söyleyen Miller, "Sivillere ve gözaltına alınan kişilere insanca ve uluslararası insani hukuka uygun şekilde davranılması gerektiği konusunda net olduğumuzu söyleyeceğim ve bu, bizim tutumumuz olmaya devam edecek" dedi.
WFP, GAZZE'NİN KUZEYİNE YARDIM DAĞITIMINI DURDURDU
Öte yandan, BM Dünya Gıda Programı (WFP), emniyetli dağıtıma izin veren koşullar oluşana dek Gazze'nin kuzeyin gıda yardımı dağıtımını durdurma kararı aldı.
Merkezi Roma'da bulunan BM kuruluşundan yapılan yazılı açıklamada, WFP'nin Gazze Şeridi'nin kuzeyine teslimatı durdurma kararını kolay bir şekilde almadığı belirtilerek bunun oradaki durumun daha da kötüleşeceği ve daha fazla insanın açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya kalacağı anlamına geldiğinin farkında olunduğu kaydedildi.
Açıklamada, "WFP, Gazze'deki çaresiz insanlara acilen ulaşma konusunda kararlıdır. Ancak kritik gıda yardımını, bundan yararlanan kişilere ulaştırmak için gerekli emniyetin sağlanması gerekmektedir" ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) ait bir kamyona yapılan saldırı sonrasında, 3 haftalık aranın ardından bölgeye yardımların geçen pazar yeniden başladığı ve ilk aşamada 7 gün için 10 kamyon yiyecek göndermenin hedeflendiği aktarıldı. WFP'nin açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verildi:
"WFP, pazar günü Gazze şehrine doğru yola çıktığında, konvoyun etrafı, Gazze Vadisi kontrol noktası yakınında aç insan kalabalığıyla çevriliydi. Pazartesi günü ise ikinci konvoyun kuzeye yolculuğu, sivil idarenin çökmesi nedeniyle tam bir kaos ve şiddet içinde kaldı.
"Son raporlar, Gazze'nin hızla açlığa ve hastalığa sürüklendiğini teyit ediyor. Gıda ve temiz su inanılmaz derecede kıt hale geldi ve hastalıklar yaygınlaşıyor. Bu durum, kadınların, çocukların beslenmesini ve bağışıklıklarını tehlikeye atıyor ve akut yetersiz beslenmenin artmasına yol açıyor. İnsanlar, halihazırda açlığa bağlı nedenlerden ölüyor."
ARAŞTIRMA: ATEŞKES SAĞLANSA DA 11 BİN KİŞİ HASTALIKTAN ÖLEBİLİR
Londra Üniversitesi Hijyen ve Tropikal İlaçlar Okuluna bağlı İnsani Krizlerde Sağlık Merkezi ile ABD'nin Johns Hopkins Üniversitesi İnsani Sağlık Merkezi'nin yaptığı bir araştırma da Gazze'de ateşkes ilan edilmesi durumunda dahi ağustos ayına kadar 11 bin 580 kişi salgınlar, hastalıklar ve yaralanmalar gibi nedenlerle öleceğini ortaya koydu.
Gazze'deki durumun 3 farklı senaryoda nasıl değişeceğini ortaya koyan araştırmada, ateşkes ilan edildiği bir ortamda savaşın etkileri, bulaşıcı ya da bulaşıcı olmayan hastalıklar ile anne ve yeni doğan sağlığını etkileyen sebepler nedeniyle 6 bin 550 kişinin öleceği, mevcut durumun devam etmesi halinde ölü sayısının 58 bin 260'a, saldırıların şiddetinin artması halinde ise ölenlerin sayısının 74 bin 290'a çıkacağı öngörüldü.
Bu duruma salgın hastalıkların da etkilemesiyle ateşkes ortamında gelecek 6 ayda Gazze'de 11 bin 580 kişinin öleceği belirtilen raporda, mevcut durumun devamı halinde ölü sayısının 66 bin 720'ye, şiddetin artması halinde ise 85 bin 750'ye ulaşacağı tahmin edildi. Raporda, salgınlarda ise en fazla ölümün kolera, çocuk felci, kızamık ve meningokokal menenjitten kaynaklanacağı öngörüldü. En iyi senaryoda su, sağlık, beslenme ve barınma koşullarının iyileşmesinin alacağı zamanın ölümlerin artmasına da sebep olacağı kaydedildi.
Gelecek 6 ayda ölenlerin yüzde 34'ünü 0-15 yaş arası çocuklar, yüzde 57'sini erkeklerin oluşturacağı, tüm senaryolarda anne, yeni doğan ve ölü doğum sayılarında artış olacağı tahmin ediliyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)