İsrail’in Mossad istihbarat teşkilatından eski bir üst düzey yetkili, 2014 yılında Başbakan Benjamin Netanyahu’ya Hamas’ın finansal varlıklarını hedef almayı önerdiğini açıkladı. Bahsedilen finansal ağlardan birinin de Hamas tarafından kontrol edildiği ve Türkiye’den yönetildiği ifade edilen milyonlarca dolarlık bir yatırım portföyüydü.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, 2016 yılına kadar Mossad’ın mali varlıklarla ilgili biriminin başında çalışan Udi Levy, BBC Panorama programına konuştu. Netanyahu’yu Hamas’ın finansal varlıklarına dair defalarca bilgilendirdiğini söyleyen Levy, geçmişte Hamas’ın büyümesini ‘sadece finansal araçlar kullanarak’ durdurabileceklerini savundu.
‘TÜRKİYE’NİN BAZI YÖNLERDEN DAHA DA ÖNEMLİ OLDUĞUNU KONUŞTUK’
Levy, Türkiye’den yönetildiği belirtilen finansal ağla ilgili de Netanyahu’yu 2014 yılında bilgilendirdiğini ekledi. Levy, “Katar ve İran’ın ana finansman olduğuyla ilgili konuştuk. Türkiye’ninse, bazı yönlerden daha da önemli olduğunu konuştuk, çünkü Hamas’ın mali altyapısını yönetmesi açısından kritik bir odak noktası” diye konuştu.
Ancak Levy, Netanyahu’nun bu bilgiler üzerine harekete geçmediğini ifade etti. Levy, Netanyahu’nun Hamas’ın mali durumuyla ilgilenme konusundaki isteksizliği ile 7 Ekim’deki ‘Aksa Tufanı’ arasında bir bağlantı olup olmadığı sorusuna ise ‘Elbette’ yanıtını verdi. Eski Mossad yetkilisi, “Gazze’ye giden yüklü miktarda parayı engelleyebilirdi ve Hamas’ın yarattığı canavar, muhtemelen 7 Ekim’de karşılaştığımızla aynı şey olmazdı” diye konuştu. İsrail Başbakanlık ofisi, Levy’nin bu iddialarına yanıt vermedi.
‘MİLYARLARA İHTİYAÇLARI VAR’
Levy, Hamas’ın Gazze’de tüneller inşa etmek ve güçlü askeri kuvvet yaratmak için ‘milyonlar değil milyarlara ihtiyacı olduğunu’ iddia etti. Panorama ekibi, 7 Ekim’den bir süre önce elde edilen ve Hamas’ın yatırım portföyünün boyutunu ortaya koyan belgeleri de araştırdı. Belgeler, 2018’in başında sona eren 8 aylık bir döneme ait. İsrail istihbaratı, bunların Hamas’ın parasının bir kısmını nasıl kazandığını ortaya koyduğunu söyledi.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan 40 şirketin bu yatırım portföyüne dahil olduğuna inanılıyor. Aralarında Türkiye, Suudi Arabistan, Cezayir, Sudan, Mısır ve Körfez ülkeleri var. Bu yatırımlara yol inşaatından, tıbbi ekipman ve ilaca, turizmden madencilik ve lüks gayrimenkul projelerine kadar her şeyin dahil olduğu iddia ediliyor.
ABD Hazine Bakanlığı 2022 yılından beri, bu dokümanlarda listelenen altı şirketin doğrudan ya da dolaylı şekilde Hamas’ın olduğu ya da Hamas tarafından kontrol edildiğini savunuyor. Portföy defterinde listelenen her şirketin yanında, Hamas kontrolündeki holdinglere ait olduğu söylenen değerler var. Bu değerlerin toplamı 422 milyon 573 bin 890 dolar. Bunlarının çoğunun gayrimenkule bağlı olduğu söyleniyor.
İngiltere merkezli savunma ve güvenlik düşünce kuruluşu RUSI’ye bağlı, Mali Suç ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi’nin (CFCS) müdürü Tom Keatinge de değerini koruyan ve kira geliri potansiyeli olan gayrimenkul yatırımlarının, Hamas gibi bir örgütün mali durumunu yönetmesi için ‘mükemmel bir yol’ olduğunu ileri sürdü.
TÜRKİYE’DEN BİR FİRMANIN DA ADI GEÇİYOR
ABD tarafından bu bağlamda yaptırım uygulananlardan biri de Türk gayrimenkul şirketi Trend GYO. Bahsi geçen 2018 yılına ait belgede, şirketin adı birkaç kez Anda Turk olarak geçiyor. Belgeler bunun Trend GYO olarak yeniden adlandırılıp İstanbul borsasında işlem görmeye başlamadan önceki ticari ismi olduğunu gösterdi. Trend GYO ise iddialar karşısında BBC’ye yaptığı açıklamada, ABD Hazine Bakanlığı’nın şirket ile Hamas arasındaki bağlantılara ilişkin iddialarının ‘haksız ve temelsiz’ olduğunu söyledi.
Buna göre, Türk yetkililer de Trend’i araştırdıklarını ve ‘ülkenin mali sisteminin kötüye kullanılmadığını’ tespit ettiklerini, Türkiye’nin uluslararası mali kurallara uyduğunu belirtti.
Hamas’ın uzun süreli çeşitli başka mali kaynakları da olduğuna işaret eden BBC’ye göre, kaynak arayan ilk ve en önemli isimlerden biri, şu anda Hamas’ın Gazze’deki siyasi kanadının başındaki Yahya Sinvar. İsrail’e göre, İsrail hapishanesindeyken Hamas için finansman toplamaya başladı. Sinvar’ı 150 saatten fazla süre sorguladığını söyleyen eski İsrailli yetkili Micha Koubi, hapishaneden gönderdiği mesajlarla İran’la bağlantı kurmayı başardığını, İran’dan silah istediğini ve İran’ın da Hamas’a yardım etmeyi kabul ettiğini ekledi. Koubi, Hamas’a Katar’dan da üstü açık ve kapalı şekilde nakit gittiğini belirtti.
İsrail, bu paranın bir kısmının kendi onayıyla nakit olarak dağıtıldığını kabul etti. Buna göre, söz konusu para Hamas yetkililerin maaşlarının ödenmesi ve Gazze halkına insani destek sağlanması amacıyla tahsis edildi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ise yakın zamanda Hamas’ın güçlenmesini istediği iddialarını reddederek yalnızca insani krizi önlemek için Katar parasının Gazze’ye girmesine izin verdiğini savundu.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)
GÜNDEM
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024