‘Gazze’deki durumun geceleri uykumuzu kaçırıyor olması lazım’
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Gazze'deki saldırılar 6. ayına girerken durumun ciddiyetine dikkati çekerek, "Gazze'deki durumun geceleri uykumuzu kaçırıyor olması lazım" açıklamasında bulundu. Griffiths, X sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.
'HUKUKSUZLUK YARDIM DAĞITIMINI ENGELLİYOR'
AA'nın aktardığına göre, Gazze'de yarım milyondan fazla kişinin açlığın eşiğinde olduğunu ifade eden Griffiths, "Çocuklar açlıktan ölüyor" dedi. Griffiths, İsrailli yetkililerin şubat ayında 224 yardım misyonundan sadece yarısına izin verdiğini kaydederek, artan hukuksuzluğun yardım dağıtımını engellediğine işaret etti.
Son çare olması gereken havadan yardım fırlatmanın yaygınlaştığına işaret eden Griffiths, 160 BM personelinin öldürüldüğünü, rehinelerin hala serbest bırakılmadığını bildirdi. Griffiths, saldırıların 6. ayında 6 temel sorunu listeleyerek, "Gazze'deki durumun geceleri uykumuzu kaçırıyor olması lazım" mesajını verdi.
'KONVOYLAR DAHA İYİ KORUNMALI'
BM'nin hayat kurtarmak için ne yapılması gerektiğini bildiğini ancak doğru koşullar ve güvencelerin sağlanmasının şart olduğunun altını çizen Griffiths, ateşkes sağlanması ve savaş kurallarına uyulması çağrısında bulundu. Griffiths, Gazze'ye daha fazla giriş noktası, tedarik yolu ve kent içinde depo imkanı sağlanması gerektiğini belirterek, yardım konvoylarının daha iyi korunması gerektiğini vurguladı.
Kontrol noktalarından serbest ve güvenli geçiş talebinde de bulunan Griffiths, ticari sektöre daha fazla rol verilmesini istedi.
'KARA YOLUYLA YARDIM ULAŞTIRILMALI'
BM Sözcüsü Stephane Dujarric de, ABD'nin Gazze sahilinde acil yardımların deniz yoluyla ulaştırılması için bir liman kurma planıyla ilgili, tüm yardımların memnuniyetle karşılanacağını ancak uluslararası toplumun Gazze'ye kara yoluyla büyük ölçekli yardım ulaştırmaya odaklanması gerektiğini bildirdi.
Gazze'ye deniz ya da havadan fırlatma olmak üzere her türlü yardımın memnuniyetle karşılandığını belirten Dujarric, "Uluslararası toplum Gazze'ye kara yoluyla büyük ölçekli yardım ulaştırmaya odaklanmalı" dedi. Dujarric, bunun çok daha az maliyetli ve boyut açısından daha etkili olduğunu söyledi. BM'nin en başından beri bu konuya odaklandığını dile getiren Dujarric, "Daha fazla giriş noktası ve daha büyük ölçekli yardım sağlamaya ihtiyacımız var" diye konuştu.
Dujarric, yardımlarla ilgili son durum hakkında, şubat ayında BM'nin planladığı 224 yardım misyonunun sadece yarısına İsrailli yetkililer tarafından destek verildiğini, Gazze'nin kuzeyine planlanan 24 misyondan ise sadece 5'inin gerçekleşebildiğini anlattı.
BIDEN, 'LİMAN KURULACAK' DEMİŞTİ
Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden'ın, Amerikan ordusuna Gazze sahilinde acil yardımların deniz yoluyla ulaştırılması için bir liman kurması yönünde talimat vereceğini açıklamıştı. ABD'li yetkili, söz konusu askeri limanın kurulmasıyla birlikte büyük gemilerin daha yüksek miktarlarda insani yardımları Gazze'ye ulaştırabileceğini, bu yardımlar içerisinde gıda ve suyun yanı sıra ilaçlar ve geçici konaklama ekipmanlarının yer alacağını kaydetmişti.
ABD yönetimi, İsrail'in saldırıları devam ederken Tel Aviv'e verdiği koşulsuz destekten dolayı yoğun şekilde eleştiriliyor ve Gazze'deki insani krizin sorumlularından biri olarak gösteriliyordu. Biden yönetimi ise Gazze'ye daha fazla insani yardım ulaştırılması için İsrail tarafıyla yoğun görüşmeler yaptığını ve aynı zamanda geçici ateşkes için taraflarla yoğun diplomasi yürüttüğünü ifade ediyordu.
GAZZE İÇİN 'KAN BAĞIŞI' ÇAĞRISI
Öte yandan Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, tüm uluslararası kuruluşlardan İsrail'in 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze'ye kan bağışında bulunmalarını istedi. Bakanlık yaptığı yazılı açıklamayla, Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Arap ve İslam ülkelerindeki Kızılay ve Arap Kan Transfüzyon Hizmetleri Otoritesi'nin de aralarında bulunduğu kuruluşlara seslendi.
Açıklamada, bu kuruluşlardan, Gazze'deki yaralı ve hastaların hayatının kurtarılması için tüm kan gruplarından kan ünitelerinin yanı sıra kan torbaları ve kan grubu test malzemeleri göndermeleri istendi. Ayrıca Gazze halkının, yerinden edilmiş olmasına ve zorla aç bırakılmasına rağmen savaşın başından bu yana 40 bin üniteden fazla kan bağışında bulunduğuna dikkati çekildi.
'60 BİN HAMİLE KADIN YETERSİZ BESLENMEDEN MUZDARİP'
Sağlık Bakanlığı ayrıca, Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık 60 bin hamile Filistinli kadının, İsrail'in devam eden saldırıları nedeniyle yetersiz beslenme ve dehidrasyondan muzdarip olduğunu açıkladı. Açıklamada, "Gazze Şeridi'ndeki 60 bin hamile kadın yetersiz beslenme, dehidrasyon ve uygun sağlık bakımı eksikliğinden muzdarip. Bunlardan yaklaşık 5 bini her ay bombardıman ve yerinden edilme nedeniyle zorlu, güvensiz ve sağlıksız koşullarda doğum yapıyor" ifadelerine yer verildi.
Gazze nüfusunun yüzde 49'unu kadınların oluşturduğu belirtilen açıklamada İsrail'in son 5 aydır devam eden saldırıları nedeniyle tümünün sağlıksız ve yetersiz beslenmeden dolayı ciddi sıkıntılar çektiği vurgulandı. Açıklamada, 5 aydır devam eden saldırılarda 9 bin kadın hayatını kaybettiği belirtilerek, "Başta Gazze Şeridi olmak üzere Filistinli kadınlar, İsrail'in saldırganlığı sonucunda öldürme, yerinden edilme, tutuklanma, kürtaj, salgın hastalıklar ve açlıktan ölüm gibi en kötü insani felaketle karşı karşıya kalıyorlar" denildi.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler ve dünyanın dört bir yanındaki kadın kuruluşlarına İsrail'in Filistinli kadınlara ve ailelerine yönelik saldırganlığını ve soykırımını derhal durdurmak için çalışmaları yönünde çağrı yapıldı. Bakanlık ayrıca uluslararası kurumlara, özellikle Gazze Şeridi'ndeki Filistinli kadınların yaşam, sağlık, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını destekleme çağrısında bulundu.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 430’u çocuk, 8 bin 900’ü kadın olmak üzere 30 bin 800 Filistinli öldürüldü, 72 bin 298 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)