CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, basın açıklaması yaptı.
İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: “Sayın Akpolat’ı apar topar gözaltına almak hukuk dışıdır. Varsa sıkıntılı bir durum bu insanlar savcılığa davet edilir ve onlar da gider. Elinizi neye attıysanız kirlettiniz. Bu itibar suikastlarının devam etmesi için İstanbul’da CHP’li belediye başkanlarına kayyum atamak için bir koordinatör başsavcı atadınız. İstanbul’a adalet dağıtmak için atanmadığı net. Tek gayesi var İstanbul’da CHP’li belediye başkanlarına itibar suikastı düzenlemek. Aylardır çok sayıda ihale dosyalarımızı aldılar didik didik ettiler. Polisi yolluyor savcı, dosyaları polisle aldırıyor. Sonra aynı ihaleyle ilgili başka bir savcı yine aynı dosyaları alıyor.
REKLAM“BU ŞİRKET DEVLET KURUMLARINDAN DA İHALE ALDI”
Bir kişi suç örgütü lideri olarak tabir ediliyor. Bu şirket İBB’nin bazı iştirak şirketlerinin de ihalelerini kazanmıştır. Bu şirket aralarında Yargıtay, Devlet Havalimanları İşletmeleri ve onlarca AK Partili ilçe belediyelerinden de ihale almıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyorum. Bu şirketin devlet kurumlarından aldığı ihaleleri de inceleyecek misiniz? Bu suç örgütü TBMM’den de Yargıtay’dan da ihale almıştır.
“GAYE NETTİR İTİBARSIZLAŞTIRMADIR”
Bugün yönettiğin Türkiye’de kanun ve nizam kalmadı. Belediyeleri zedelediğiniz zaman devletimizi zedelersiniz. Belediyelerin yıpratılmaması konusunda gerekli özeni herkesin göstermesi gerekir. İstanbul operasyonlarının gayesi nettir, itibarsızlaştırmadır. Sandıklarda ve anketlerde yenik düştüklerini görünce intikam hırsları artmakta. Ne yaparsanız yapın bu milletin gönlünde de kalbinde de olmaya devam edeceğiz. Bu alicengiz oyunları bize sökmedi sökmeyecek. Siz mertliği unuttunuz.”
ÖZEL: BU BİR SİYASİ OPERASYON
İmamoğlu’nun ardından açıklama yapan Özel de şunları kaydetti: “Kendi belediye başkanlarına ‘istifa et kurtul’ diyorlar. Rıza Akpolat’a anneciği demiş çağırın gelir demiş. Yok evi aramalar belediyeyi aramalar. Bu bir siyasi operasyon. Rıza Akpolat’ın şahsında partimizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Suçu olan biri varsa sorgularsın yargılarsın cezasını verirsin. Bunun Rıza Akpolat ile ne ilgisi var? Bu gerçekten kabul edebileceğimiz bir mesele değildir. Bu sadece CHP’yi değil kamuyu yıpratmaktır. Sen devleti yıpratıyorsun.
“BU YAPILANLAR FETÖ YÖNTEMİDİR”
Şafak operasyonuyla CHP neden muhatap oluyor. Bu yapılanlar FETÖ yöntemleridir. O kumpas davalarının anlı şanlı yargıçları şimdi nerede? Teker teker bak. Biri 19 yılla şurada yatıyor kimi de Yunan sınırından yurt dışına kaçtı sıçan gibi. CHP Türkiye’nin birinci partisi. Hazmedemediği bu. Milletin kararını hor gördün haziran ayını zor gördün. Hala anlamıyor musun milletin dediği olur. Bu tip saldırılara pabuç bırakmayacağız. El ele kol kola o sandığa doğru yürüyoruz. Bu hukuksuzlukların tamamının sona ermesinin yolu da bu. Buradan Sayın Erdoğan’a şu çağrımı yapmak isterim. Son dönemde bir salon siyasetçisine döndünüz. Atadıklarınızı doldurduğunuz salonda moral bulamazsınız. Bu işin çıkışı milletin huzuruna gitmektir. Sandık gelsin. Cesaretin varsa sandıktan ve milletten kaçma.
“BU İŞİN ÇIKIŞI MİLLETİN HUZURUNA GİTMEKTİR”
“Bu işin çıkışı milletin huzuruna gitmektir. Öyle bir ruh halindeki. Geçen hafta bir belediye başkanım, başarılı bir belediye başkanım, bir büyükşehrin ilçe belediye başkanı, kaybettiğine çıldırdığı bir ilçe belediye başkanı yana yakıla beni arıyor. Benim ile Sayın Cumhurbaşkanı özel bir görüşme yapacakmış ne dersiniz sayın genel başkanım. Dedim ki Cumhurbaşkanı, belediye başkanını çağırıyorsa bu devletin bir işidir. Mutlaka ya ilçeniz için büyük bir proje önemli bir mesele bilmemiz gereken bir şey vardır. Gidin dönüşte görüşürüz. Gitti geldi ne oldu biliyor musunuz? Sen başarılısın o ilçeyi nasıl aldın. Gözlerime inanamadım. Şubat ayında kongrem var bize katılır mısın. Yav devletin başına bir partinin öz evladı bir belediye başkanını yapacağım kongrede bana katılır mısın, senin önünü açarım, şunu yaparım bunu yaparım, bir de böyle parantez içinde yav tertemiz adamsın biliyorum ondan çağırıyorum. Ama bir leke çalarlar Allah korusun falan diye tehdit yapmalar. Bir de sivil arabayla almalar saraya götürmeler. Yakışıyor mu ya. Orada onu yaptıranlar burada bunu yaptırıyor. İşte size tükenmişliğin resmi Tayyip Erdoğan’ın. Ben bir partinin milletvekili istifa ediyor hayırlısı olsun kararınız demeye çekiniyoruz.”
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat hakkında gözaltı kararı Haberi Görüntüle
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ ÖNÜNDE AÇIKLAMA
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediyesi önünde açıklamalarda bulundu.
Kürsüye ilk gelen İBB Başkanı İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
Ne yazık ki demokrasi mücadelesi, hak, hukuk ve adalet mücadelesi kolay olmuyor. Hele hele karşınızda şirazeyi kaçırmış, koltuğu kendi malı gibi gören, milletin malını kendine ait hisseden bir zihniyetle mücadele ediyorsanız iş daha da zorlaşıyor.Daha dün 16 milyon insanın iradesini 31 Mart 2019 yılında sizlerin oylarıyla seçildiğimiz bir seçimi öyle edip böyle edip, altından girip üstünden çıkıp utanmadan çaldılar deyip seçimi iptal etmediler mi?
MESELE NE ESENYURT NE BEŞİKTAŞ
İşte o seçimi iptal eden akıl niçin etti biliyor musun? ‘Ben yine allem eder kallem eder bu seçimi alırım, işime bakarım, İstanbul bana ait’ dedi. ‘İstanbul benim aşkım’ falan hikaye. Bu duygu, bu bakış açısı, bu tek kişilik akıl memleketimizi bu hale getirdi. Bu akıl seçimi tanımayan akıl. Beşiktaş ilçesinde uydurarak, kaydırarak belli bir yaşın üstündeki evin büyüklerini korkutarak, sabahın köründe, şafak vakti ev baskını yaparak ‘Ben adaleti yerine getiriyorum’ diyen bu akıl aynı akıldır. Bu iş bir koltuğu kaybetmenin, İstanbul’u kaybetmenin, yarın da Türkiye’yi kaybetmenin korkusu ile yapılmış bir adımdır. Mesele ne Esenyurt ne Beşiktaş… Mesele, bir otoriter aklın sürece dair yol yürüme stratejisi ve biçimidir. Bir yandan milletçe bir açılım yapalım, barışalım bakış açışı, bir yandan ise milletin aklı ile oyun oynayarak atılan adımlar…
Buradan şunu söylüyoruz; bu gözaltına alma biçimi, davranış biçimi hukuk dışıdır. Aynısını Esenyurt’ta yaptılar, şimdi Beşiktaş’ta yapıyorlar. Bunun adı itibar suikastı, yargının siyasete alet edilmesidir. İlk günden itibaren bu insanlar çağrı yapmadılar, ev bastılar. Ev basan akıl, CHP çatısı altında bulunan herkes çağırırsınız koşa koşa gelir. AK Parti’nin herhangi bir yöneticisine şafak operasyonu gördünüz mü?
CHP lideri Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı binasının önünde yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“BÜTÜN TÜRKİYE GÖRSÜN, DUYSUN”
Öyle şafak vakti falan değil, güneşin doğmasına daha 3 saat varken Beşiktaş Belediye Başkanımız 31 Mart seçimlerinin rekortmenlerinden bir tanesi, Beşiktaş’ta yüzde 65 oy almış, geçen ay yaptırdığımız anket çalışmalarında ilçelerinde yüzde 80’in üzerinde bir memnuniyetle hizmetleri karşılanan Rıza Akpolat’ın resmi konutuna, ikametgahına gittiler. Kapıyı kırarcasına çaldılar. Yaşlı anacağını uykudan uyandırdılar, telaşla, korkuyla gitti sordu. Dediler ki ‘Aç, yoksa kırarız’ dediler. ‘Kırma evladım’ dur dedi, kapıyı açtı, karşısında kanunsuz emirlerle talimatlandırılmış polisler ‘Rıza nerede’ dediler. Anneciği dedi ki, ‘Babası hasta, Balıkesir’e gitti, arayalım, çağıralım gelir’, ‘Biz buluruz’ dediler. Balıkesir’de hasta babasının evine gidilsin diye talimat verdiler. Rıza Akpolat Beşiktaş’ın iki dönemdir belediye başkanıdır. Evi bellidir, yeri bellidir, yurdu bellidir. Telefonu 24 saataçıktır. Arasalar elbette gelecek, ne yapacak gelmeyecek? Bilgi sorsalar verecek, soruları yanıtlayacak, amaç o değil, amaç sormak öğrenmek değil. Amaç Rıza Akpolat üzerinden, Ahmet Özer’inden namu slu dürüst CHP belediyeciliğin halkta gördüğü yüksek karşılıktan duyulan rahatsızlığın, hazımsızlığı. Amaç itibar suikasti. Orada Rıza Akbolat’ı sabahleyin uyuşturucu baronların yapmadığını yaparak, evini basarak almaya çalışanlar. Öğleden sonra doktor muayenesine giderken görüntüleri çekilsin diye götürüleceği hastaneyi, gireceği kapıyı muhabirlere bildirenler. Dün akşam haberin ilk verildiği, sabaha karşı ilk veren televizyon, görüntüleri ilk yayan televizyon. O televizyonun sahibine bakın. O televizyonu ziyarete giden bir kamu görevlisi var mı bir bakın. O televizyonun sahibi ile o savcının yolları ne zaman kesişmiş bakın. Yapılmaya çalışanın bir adalet arayışı, bir sorgulama, soruşturma değil, Ankara’dan devletin en tepesinden verilen talimatla bir itibarsızlaştırma olduğunu bütün Türkiye görsün, duysun.
“ENİNDE SONUNDA HESABINI VERECEKLER”
Şunu ifade etmek istiyorum ki, benim seyyar giyotin değdiğim bugüne kadar nerede bir muhalife bir haksızlık yapılacaksa, belediye başkanı, milletvekili, sanatçı, akademisyen, hepsinin başını vuracak başka bir cellat bulamadığı için aynı celladı mahkeme mahkeme gezdirdiler. O sabah giyotun bu sabah da bu işe girişti. Haberleri ilk veren hep veren kanal, onun ağzından operasyonu yöneten kanalın o savcıyla arasında nasıl bir kanal olduğunu biliyoruz. Geçmişlerini biliyoruz. Eninde sonunda birlikte bunun hesabını verecekler, and içiyoruz.
“HANGİ AK PARTİLİ BELEDİYE BAŞKANINA BU MUAMELE YAPILDI?”
Buradan değerli belediye başkanımız, büyükşehir belediye başkanımız, Türkiye’deki bütün belediyelerin birlik başkanı Ekrem İmamoğlu ifade etti. Bir belediye başkanı bir ihaleden sorumlu tutulup, sorgulanamaz. Kim imza attıysa onun sorumluluğundadır. Kanun açıkça yazıyor. Öyle olmasaydı Tayyip Bey görev yaptığı sürede 50 kere gözaltına alınırdı, 25 kere tutuklanırdı. Eğer olsa yarın Türkiye’deki 1300 belediye başkanının 300 tanesi ifadeye gitmesi lazım. Kimseye yapılmayan, kamunen yapılmaması gereken bu muamele bir belediye başkanına yapılıyorsa, onda kusur olduğu için değil, onun partisi CHP olduğu için, onun oyu yüzde 65 olduğu için, 31 Mart’taki büyük zaferin sahiplerinden biri olduğu için, Tayyip Erdoğan’ın rüyalarını, uykularını kaçırdığı içindir. Bugün Ankara’da sordum. Sözcülerinden tık yok. Hangi AK Parti belediye başkanına bu muamele yapıldı. AK Parti, FETÖ ya da yolsuzluk suçlamasıyla belediye başkanlarını istifaya davet etti. Kimi güle oynaya, kimi ağlaya ağlaya, kimi koşa koşa, kimi direne direne eninde sonunda istifa ettiler. Bir tanesi, bırakın hapse girmeyi, bırakın yargılanmayı, ifadeye çağrıldı mı? Hayır. İstifa ettiriyorsun, yolsuzluk iması ya da FETÖ iması yapıyorsun, ‘etmezsen mecburen yetkimizi kullanırız’ deyip böyle bir durumun olduğunu tescil ediyorsun. Ama AK Partili diye alıp kenara ayırıyorsun. Bunların içinde Melih Gökçek bile var. Ama bir tane soru soran yok, yargılayan yok.
“O İŞ O KADAR KOLAY DEĞİL”
İstanbul Büyükşehir kendinden önceki dünya kadar yolsuzluğu, bütün belediyelerimiz ifade ettiler, ortaya koydular. Birini gelip de soran yok, sorgulayan yok, ama iş CHP’ye gelince itibarsızlaştırmak için Beşiktaş’tan başlayıp, adım adım ilerleyerek; hatta Ahmet Özer’den Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp, bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil.
“ARKALARINDA GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN PARTİSİ VAR”
Ahmet Özer de, Rıza Akpolat da, Ekrem İmamoğlu da bu partinin öz evlatlarıdır. Onlara siyasi hesaplarla, onlardan siyaseten kazanamadığı için yargı oyunlarıyla görevlendirdiği kişileri yargıyı alet ederek, araç ederek, bir savcıyı cellat ederek onlarla baş edeceğini sanıyorsa arkalarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi var. Arkalarında İstanbul var. Arkalarında Türkiye var.
Haber Kaynak : HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
15 Ocak 2025SPOR
15 Ocak 2025GÜNDEM
15 Ocak 2025SPOR
15 Ocak 2025SPOR
15 Ocak 2025GÜNDEM
15 Ocak 2025GÜNDEM
15 Ocak 2025