Yasa uygulanmıyor, ölüm seçiliyor: Hopa örneği çözüm olur mu?
Ülke gündeminde ilk sırada yer alan sokak hayvanlarının öldürülmesine ilişkin kanun teklifine karşı hayvan hakları savunucuları, sokak hayvanlarını koruma dernekleri ve halkın büyük bir kısmı tepki gösteriyor.
Ölümün kabul edilemeyeceğini ve sorunu ortadan kaldırmayacağını düşünenler Hopa Belediyesi'nin başlattığı eşzamanlı kısırlaştırmanın tek çözüm olduğunu savunuyor.
'YASA, HAYVANA ŞİDDETİ ARTIRABİLİR'
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın sayılarının '4 milyonu' bulduğunu öne sürdüğü sokak köpekleri sorununa ilişkin AK Parti hükümeti 'uyutulma' olarak ifade edilen itlaf yasasını hazırlarken bu girişimin toplumun belli kesimlerindeki hayvana karşı şiddeti de körüklemesinden endişe ediliyor.
Veteriner hekimler, hayvan hakları savunucuları ve sokak hayvanlarını koruma dernekleri, itlafın kabul edilemez olduğunu, işe yaramayacağını ve tek çözümün kısırlaştırma olduğu görüşünde birleşiyorlar. "Kısırlaştırma çözümse neden sokak köpekleri bu kadar çoğaldı" sorusuna ise yanıtları "Çünkü uygulanmadı" şeklinde oluyor.
Ancak Hopa Belediyesi, bu argümanların aksine veteriner hekimler, gönüllüler ve hayvanseverlerle iş birliği içinde kısırlaştırma çalışmaları gerçekleştiriyor. Hopa'daki bu uygulama ülkedeki tüm belediyeler için geçerli olur mu?
Veterinerler, bir kısırlaştırma seferberliği halinde Hopa'da olduğu gibi gönüllü destek vereceklerini beyan ediyor.
KANUNA RAĞMEN BAKIMEVLERİ KURULMADI
Türkiye'de 2004 yılında çıkmış 5199 sayılı kanuna göre nüfusu 25 bini aşan belediyelerin sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurması zorunlu. Fakat yalnızca 300 civarında belediyenin bu bakımevlerini kurduğu ifade ediliyor. Belediyelerin kısırlaştırma sayılarının da oldukça düşük olması, yasa uygulanmadan sonuç beklenildiği anlamına geliyor.
HOPA BELEDİYESİ 'ÖLÜMÜ DEĞİL YAŞAMI' SEÇTİ
Artvin'in Hopa Belediyesi hem yasanın doğru uygulanması hem de itlaf hazırlığı yapıldığı bu dönemde 'ölüme karşı yaşamı' savunan örnek bir uygulamaya imza attı.
Hopa Belediyesi bütün sokak köpeklerinin kısırlaştırılması, küpe ve çip takılması, bakım ve rehabilitasyon süreçlerinin yapıldığı “Güvenli Sokaklar, Sağlıklı Hayvanlar” projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında ilk olarak düzenlenen yardım kampanyası ile sokak hayvanlarının kısırlaştırılması için gerekli olan maliyet belediyenin kasasına yük olmayacak şekilde karşılandı.
26 Mayıs'ta başlayan uygulama ile projeye destek veren veteriner hekimler de gönüllü olarak kısırlaştırma işlemlerine katılıyor. Proje ile hayvanların hem yaşam hakları korunurken hem de çoğalmalarının önüne geçilip zaman içerisinde sayılarının düşürülmesi hedefleniyor.
'TÜM MUHATAPLARLA YOL HARİTASINI BELİRLEDİK'
Projeyi 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde konunun muhataplarıyla ele alarak yol haritası belirlediklerini ifade eden Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, ilçedeki bütün sokak köpeklerinin kısırlaştırılmasını amaçladıklarını söylüyor.
"Hem sokak hayvanlarının hakkını hem de Hopa’da yaşayanların huzursuz olmalarının önüne geçeceğiz” diyen Cihan, "Seçim öncesi veteriner hekimler, hayvan hakları savunucuları ve gönüllülerle bir araya geldik. Aynı zamanda sokak hayvanlarından tedirgin olan yurttaşlarımızla da buluştuk, şikayetlerini dinledik. Daha sonra planımızı oluşturduk ve ilk adımı attık" sözlerini kullanıyor.
Hopa'da bulunan belediye barınağını kısırlaştırma açısından daha uygun bir hale getirmeye çalıştıklarını kaydeden Cihan, "Kısırlaştırma sokak köpeklerinin sayılarının sabit tutulması açısından önemli. Kısırlaştırılan sokak köpeklerinin küpe ve mikroçip ile işaretlenmesine ilişkin çalışmaları da yürütüyor olacağız. Sonrasında da yine sokakta beslenen sokak hayvanlarının beslenme alanları, köpeklerin sahiplendirilmesi, sahiplendirilme sürecinin takibini ve özellikle çocukların sokak hayvanlarıyla ilişkisine dair eğitim çalışmalarımızı da yürütüyor olacağız. Bu çalışmanın herkese örnek olacağını düşünüyorum” ifadelerine yer veriyor.
Hopa Belediyesi’nin projesinde gönüllü olarak yer alan veteriner hekimler de sokak hayvanlarını yaşatmak için kısırlaştırma projesine katkı sunduklarını söylüyor.
"Yaşatacağız ve diğer belediyelere de örnek olacağız" diyen veteriner hekimler, "Hopa’daki bütün köpeklerin toplanarak önce kısırlaştırma, sonrasında da rehabilite edilmesi ve arkasından da mikroçip takılarak bütün aşılamaları dahil bütün süreçleriyle ilgileneceğiz. Bugün ilk adımı biz başlatıyoruz. İnşallah bütün ilçelere örnek oluruz. Diğer ilçeler de veteriner hekimlerle çalışarak bu çalışmaları başlatmaları gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
'UYUTMAYA POLİTİKACI DEĞİL VETERİNER KARAR VERİR'
Hopa örneğinde olduğu gibi Trabzon'da da bir çok veteriner hekim kısırlaştırma için bir çalışma yapılması durumunda gönüllü olarak katkı sunmaya hazır olduğunu ifade ediyor. Trabzon'da Pati Veteriner Kliniği sahibi Veteriner Hekim Ahmet Zeki Gültepe, hazırlanan yasa tasarısına karşı çıkarak her gün 1 köpeği ücretsiz kısırlaştırmaya hazır olduğunu söylüyor.
Sokak hayvanlarını 'uyutma' ifadesinin öldürmenin kibarlaştırılması olduğunu ifade eden Gültepe, sağlıklı bir hayvanı uyutmayacaklarına yemin ettiklerini ifade ederek "Bu durum bir politikacının kararı ile değil veteriner hekimin kararı ile yapılacak bir işlem" sözlerini kullanıyor.
Hiçbir şartta biz uyutmayı kabul etmeyeceklerini ifade eden Gültepe, "Toplu halde gezen köpeklerin insanlara saldırması durumu elbette yaşanabilir. Bunu ben de istemem ama insanın da saldırmasını da istemem. Bazı insanlar 'çocuğuma köpek saldırsa çeker vururum' diyor. Bence bir insan saldırsa da çekip vurabilir. Her insan yaşamını savunmak ister. Potansiyel diye bütün hayvanların katledilmesini kabul etmiyoruz" ifadelerine yer veriyor.
'HERGÜN 1 KISIRLAŞTIRMA İLE 1 YILDA ÜREMEYİ KONTROL ALTINA ALIRIZ'
Sokak köpeklerinin çoğalması ile ilgili sorunun uyutulma ile ortadan kaldırılamayacağını da ifade eden veteriner Gültepe, şu öneride bulunuyor:
"Devletin, Türk Veteriner Hekimleri ile anlaşma yaparak gönüllü veterinerlerin her gün 1 kısırlaştırma yapmasını öneriyorum. Bu öneriyi sosyal medyadan yaptığımda bütün veteriner hekim arkadaşlarım kendilerinin de katılacaklarını söylediler. Bu sadece yarım saatimizi alır. Devlet kullanacağımız gazlı bezi, ipliği, anesteziyi temin etsin, biz de gönüllü olarak iş gücümüzü verelim.
Haftanın 6 günü belediye araçları köpekleri veterinerlere dağıtsın, kısırlaştırmayı yapalım sonra yerlerine dağıtım yapılsın. Bu çok maliyetsiz bir çözüm olur. Bu yöntemle Trabzon'da sadece 10 klinik senede 3 bin köpek kısırlaştırır. Belediyenin de kısırlaştırmalara devam etmesiyle bu rakam katlanır. Böylece 1 senede üreme kontrol altına alınır. Zaten sokak hayvanlarının ömrü doğal seleksiyon içerisinde 4-5 yıl. Uyutma dedikleri ötenazi kısırlaştırmadan daha masraflı."
Sokak hayvanları sorunun tek yönlü çözülemeyeceğini de ifade eden Gültepe, sokak hayvanlarının sahiplenen kişilerin daha sonra sahiplendiği hayvanı sokağa bırakmasının da önemli bir sorun olduğu bilgisini veriyor. Sokak hayvanı sahiplenecek kişilerin de Avrupa'da olduğu gibi hayvana bakıp bakamayacağı konusunda sertifikalandırılması gerektiğini belirten Gültepe, bütün bu sorunların belli plan ve program dahilinde çözüme kavuşabileceğini düşünüyor.
'SUÇ KÖPEKLERDE DEĞİL YASAYI UYGULAMAYANLARDA'
Trabzon Hayvan Koruma Derneği (TRAHAYKO) Başkanı Lütfiye Tüzün Kurban, sokak hayvanları konusunda bu noktaya gelmenin tek sebebinin yasada yer alan kısırlaştırma işleminin uygulanmaması olduğunu söylüyor.
Öldürmenin kabul edilemeyeceğini ifade eden Kurban, kısırlaştırmanın uygulanmamasının suçunun köpeklere yüklendiğini ifade ediyor. Planlanan işlemin yapılacak vahşetin yanında sonuç da vermeyeceğini, 1910 yılında Hayırsızada'da İstanbul'daki 80 bin köpeğin öldürülmesi ve günümüzde sayılarının kentte 400 bine ulaşmasıyla örneklendiren Kurban, mevcut yasanın uygulanması gerektiğinin altını çiziyor.
"Çözüm eşzamanlı kısırlaştırmadır" diyen Kurban, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bunun örneğini Hopa Belediyesi başlattı. Bunu tüm belediyelerin uygulaması gerekiyor. Öncelikle belediyelerin köpekleri alıp kısırlaştırması, saldırgan olanları barınağa, zararsız olanları ise alındıkları yere bırakmaları gerekiyor.
Biz zaten 'saldırgan köpekler sokakta olsun' demiyoruz. Bir köpek için yüz köpeği yakamayız. Köpekler zaten kızgın döneminde çeteleşiyor ve saldırgan oluyor. Kısırlaştırma ile bu sorun da büyük oranda ortadan kalkacaktır. Ben mahallemdeki köpeği görünce yüreğim sızlıyor, onlar bu dostlarımızı toplayıp öldürecekler. Azıcık vicdanı olan bunu kabul edemez.
Bakanın söylediği 4 milyon sokak köpeği rakamını baz alırsak 1393 belediye günde 11 köpek kısırlaştırsa 264 iş gününde kısırlaştırma tamamlanır. Kısırlaştırma ile uğraşan bir veteriner günde 30 kısırlaştırma yapabilirken bir belediyenin günde 11 kısırlaştırma yapmasıyla bile bu kadar kısa sürede sorun çözüme kavuşuyor. Bu varken niye öldürüyoruz hayvanları. Bir de 'uyutacağız' diyorlar. Uyuyan canlı uyanır, bunun adı öldürmektir. Ayrıca uyutma iğneleri kısırlaştırmadan daha pahalı bir işlem. Belediyelerin hayvan birimlerinde çalışan insan sayıları belli. İğne yapmayacaklar, vahşet yapacaklar."
Yasanın toplumda 'şiddeti normalleştirme'ye de yol açabileceğini ifade eden Kurban, bunun altyapısının sokakta oluşmaya başladığına dikkat çekiyor. Yasa ile sokak hayvanlarına karşı duyarlı olmayan halkın şiddete başvurabileceğini belirten Kurban, "İnsanlar 'nasıl olsa toplanıp öldürülüyor' deyip sokak köpeklerini öldürebilir. Daha şimdiden sokakta köpeklerin tedavisiyle ilgilenen arkadaşlarımıza "Zaten toplanacaklar, boşuna uğraşmayın" demeye başladılar. Yarın nasılsa öldürülecekler diye taş atan, silah çekenler görebiliriz. Bu şiddetin normalleştirilmesine neden olur. Biliyoruz ki kediyi, köpeği öldürenler insanı da öldürebilir. Bu olay çok boyutlu bir şey" uyarısında bulunuyor.
'AVRUPA' DİYENLER ÜRETİM ÇİFTLİKLERİNİ DURDURSUN'
Son dönemde sürekli Avrupa'nın örnek gösterilerek manipülasyon yapıldığını da ifade eden Kurban, bu konuda samimi bir tutum sergilenmediğini düşünüyor.
Avrupa'da cins hayvan üretim çiftlikleri, evcil hayvan satışı gibi bir çok yasak olduğunu dile getiren Kurban, "Avrupa dikkate alınacaksa bu uygulamalar yapılsın. Barınağa terk edilen hayvanların masraflarını terk eden kişiler ödesin. Köpek üretimleri durdurulmadı. Satışlar durdurulmadı. Bunlar serbest bırakılırken sokak köpekleri hedef alınıyor. Öncelikler ticari hayvan üretimi durdurulmalı, köpeğini terk eden cezalandırılmalı. Yasaya göre kedisini terk edenin cezası var, bununla ilgili 10 kez şikayet verdim, hiçbiri ceza almadı" değerlendirmesinde bulunuyor.